Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 520)
1. Amaç ve Konu
Türk vergi hukukunda “belge”, ödenmesi gereken vergilerin
doğruluğu ve vergi iadelerinin yerindeliğinin tespiti açısından
en önemli araç olup, belgenin gerçekliği ve güvenilirliği
vergisel işlemler açısından elzemdir. Bu nedenle, başkaca bir
ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran
sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdikleri
vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlar ile
tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek
görülmediği raporda belirtilen mükelleflerin mükellefiyet
kayıtları 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
160 ıncı maddesi doğrultusunda vergi dairesince terkin
edilmektedir. Bununla birlikte rapora bağlı terkin süreci bazı
hallerde uzun zaman alabilmekte, bu esnada mükellefiyet kaydı
devam eden bu kapsamdaki mükellefler sahte belge üretmeye, söz
konusu belgelerin muhatabı olan mükellefler ise bu belgeleri
kullanmaya devam etmektedir. Ayrıca raporlandırma süreçlerinin
tekemmülünden sonra sahte belge kullananların tespit edilerek
incelenmesi, süreci uzatmakta ve İdare ile mükellefler açısından
uyum maliyetlerinin artmasına sebep olmaktadır.
İdari süreçleri kısaltmak ve etkinleştirmek suretiyle, sahte
belge düzenleyen mükelleflerin sahte belge üretimini
sonlandırmak ve iktisadi alanda sahte belge sirkülasyonunu
azaltarak “belge”ye olan güveni güçlendirmek amacıyla 213 sayılı
Kanuna, 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi
ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesiyle,
“Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı
olarak terkini” başlığıyla 160/A maddesi ilave
edilmiştir. Maddeye göre mükellefiyet süresi, aktif ve öz
sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel
yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar
dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine
yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimleri
tarafından yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları
neticesinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit
edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek, ayrıca
bunların mükellefiyetleri yapılacak yoklama sonucunda, vergi
dairesinin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi
başkanı/defterdar onayıyla terkin edilecektir. İnceleme
neticesine göre mükellefler ile bunlarla ilişkili kişilerin
durumu yeniden değerlendirilecek olup mükellefiyet tesisi/devamı
için alınan teminat belirli şartlar dâhilinde iade
edilebilecektir.
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde maddenin temel amacı,
sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin İdare
tarafından bir an önce tespit edilerek bu fiillerinin
sonlandırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, 213 sayılı Kanunun
160/A maddesinin uygulamasına ilişkin usul ve esasların
belirlenmesi bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
2. Dayanak
Bu Tebliğ, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin yedinci fıkrası
ile mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak
hazırlanmıştır.
3. Tanımlar ve Kısaltmalar
Bu Tebliğde geçen;
a) 6183 sayılı Kanun: 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu,
b) 193 sayılı Kanun: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununu,
c) 213 sayılı Kanun: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununu,
ç) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,
d) Başkanlık: Gelir İdaresi Başkanlığını,
e) Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit
edilenler: Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü,
ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin
yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak
mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Bakanlık
ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve değerlendirme
çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olduğu tespit edilen ve vergi incelemesine sevk edilen
mükellefleri,
f) Teminat: 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinde yer alan ve her
yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenen asgari tutardan
(2020 yılı için 140.000 TL) az olmamak üzere, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen
belgelerde yer alan (vergiler dâhil) toplam tutarın %10’u olarak
hesaplanan ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan; parayı,
bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını,
Bakanlıkça ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerini veya bu
senetler yerine düzenlenen belgeleri,
g) Vergi borcu: Bakanlığa bağlı tahsil dairelerince tahsil
edilen ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim,
harçlar, vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizi ve
gecikme zamlarını,
ifade eder.
4. 213 Sayılı Kanunun 160/A Maddesi Kapsamında Mükellefiyet
Kaydının Re’sen Terkini
4.1. Mükellefiyet Kaydı Re’sen Terkin Edilecekler
4.1.1. Analiz ve Değerlendirme Çalışmalarının Kapsamı
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin birinci fıkrasında,
mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi
tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine
getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak
mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak
Bakanlıkça yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları
neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit
edilen mükelleflerin vergi incelemesine sevk edileceği ve bunlar
nezdinde yoklama yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin
belirlenmesine yönelik olarak yapılan analiz ve değerlendirme
çalışmalarında, esas olarak, mükellefler tarafından verilen
beyanname ve bildirimler, sicil, ortaklık, tahakkuk, tahsilat ve
mükellefiyete ilişkin diğer bilgiler ile diğer kurum ve
kuruluşlardan alınan gümrük beyannameleri, kapasite raporu,
yatırım teşvik belgesi gibi bilgi ve belgeler dikkate alınır.
Bu kapsamda, mükelleflerin aktif ve öz sermaye büyüklükleri, iş
yeri, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş bilgileri ve çalışan
sayıları itibarıyla üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi
ile beyan ve bildirimlerinin uyumlu olup olmadığı, haklarında
sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya
da kullanma yönünden rapor/tespit bulunup bulunmadığı, alış ve
satış yaptıkları mükellefler hakkında düzenlenen/yapılan sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme/kullanma
rapor/olumsuz tespit bilgileri, ortaklık yapısı ile ortaklara
ilişkin bilgiler gibi hususlara bağlı olarak analiz ve
değerlendirme çalışmaları yapılır.
4.1.2. Çalışma Sonucunun İlgili Birime Aktarılması ve Müteakiben
Tesis Edilecek İşlemler
Bakanlık ilgili birimlerinin re’sen ya da ihbar, şikâyet, diğer
kurum ve kuruluşlar veya Başkanlık birimleri tarafından yapılan
bildirimler üzerine yapacağı analiz ve değerlendirme çalışmaları
neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit
edilen mükelleflere ilişkin bilgiler, mezkûr madde kapsamında
mükellefiyet terkin işlemlerine başlanılması amacıyla Başkanlık
aracılığıyla ilgili vergi dairesi
başkanlığına/defterdarlığa/vergi dairesi müdürlüğüne aktarılır
ve söz konusu mükellefler vergi incelemesine sevk edilir.
Analiz ve değerlendirme sonucunun ilgili vergi dairesi
başkanlığının/defterdarlığın/vergi dairesi müdürlüğünün
ıttılaına girmesini müteakiben mükellefin bilinen iş yeri
adresinde yoklama yapılır.
Yapılan yoklama sonucunda, geçici ayrılmalar hariç, nezdinde
yoklama yapılanın veya yetkilisinin, bilinen iş yeri adresinde
bulunamaması (iş yeri adresinde olunmaması, adreste başkasının
olması ya da adresteki iş yerinin boş olması gibi) hâlinde
ikinci yoklama; gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde
bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin,
tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler
veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin, 25/4/2006 tarihli
ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres
kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.
Yoklamada;
- Bilinen iş yeri adresinde faal olunup olunmadığı,
- Cari dönem ve tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla
faaliyetin bulunup bulunmadığı,
- Üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi,
- Depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş vb. varlığı,
- Emtia mevcudu,
- Çalışan sayısı,
gibi mükellefin hakikatte faaliyette bulunduğunu veya
bulunmadığını ispatlamaya matuf hususlar tespit edilir ve
düzenlenen tutanakta bunlara yer verilir.
Bu tutanakta, nezdinde yoklama yapılanın veya yetkilisinin
açıklamaları hariç olmak üzere, görüş ve kanaate yer verilmez.
İhtiyaç duyulması hâlinde, mükellefin iş yeri çevresindeki
esnaf, site yöneticisi, komşu, muhtar vb. kişilerin mükellefin
faaliyetine yönelik ifadeleri, ilgiliye imzalatılarak ayrı bir
tutanakla kayıt altına alınabilir.
Bakanlık ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve
değerlendirme sonuçları ile yoklama neticesinde tespit edilen
hususlar, vergi dairesi nezdinde oluşturulan bir komisyon
tarafından değerlendirilir.
Söz konusu komisyon, vergi dairelerinde, vergi dairesi müdürünün
başkanlığında, vergi dairesi müdürü tarafından görevlendirilen,
başkan dâhil toplam 3 kişiden oluşur.
Komisyon tarafından, söz konusu analiz ve değerlendirme
sonuçları ile yapılan yoklama neticesinde tespit edilen
hususlarla birlikte;
- Tarh zamanaşımı süresi içindeki dönemlere ilişkin beyannameler
ve Ba-Bs bildirimleri,
- Daha önce yapılmış yoklamalara ilişkin tutanaklar,
- Tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu bilgileri,
- Alış ve satış ilişkisi içinde olunan mükelleflere ilişkin
bilgiler,
- Alış ve satış yapılan mükelleflere ilişkin sahte belge
düzenleme ve kullanma fiillerine ilişkin tespitler,
ile vergi dairesinde bulunan diğer bilgi ve kayıtlar (vergi
incelemesi bilgileri, kira sözleşmesi, elektronik ortamda
bulunan bilgiler vb.) dikkate alınarak mükellefin, cari dönem ve
tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla faaliyetinin bulunup
bulunmadığı, bulunması hâlinde işletme kapasitesi ile
beyanlarının (satış hasılatının, stoklarının, maliyetlerinin
vb.) uyumlu olup olmadığı değerlendirilir.
Komisyon, gerek görmesi durumunda, mükelleften ilave bilgi,
belge ve açıklama isteyebilir.
4.2. Vergi Dairesi Başkanı/Defterdar Onayı ve Mükellefiyet
Kaydının Re’sen Terkini
4.2.1. Komisyonca Mükellefiyetin Terkin Edilmesine Kanaat
Getirilmesi
Tebliğin (4.1) bölümü çerçevesinde vergi dairesi nezdinde
oluşturulan komisyon tarafından yapılan değerlendirme
neticesinde, mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olduğuna ve mükellefiyetin mezkûr madde kapsamında terkin
edilmesi gerektiğine kanaat getirilmesi hâlinde komisyon görüşü
bir tutanağa bağlanır ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı
veya defterdar onayına sunulur.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayını müteakiben, onay
tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilir ve bu
durum mükellefe tebliğ edilir.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onay vermemesi durumunda,
bu aşamada herhangi bir işlem tesis edilmez ve bu durum,
gerekçeleri ile birlikte, analiz ve değerlendirme sonucunu
aktaran ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilir.
4.2.2. Komisyonca Mükellefiyetin Terkin Edilmemesine Kanaat
Getirilmesi
Tebliğin (4.1) bölümü çerçevesinde vergi dairesi nezdinde
oluşturulan komisyon tarafından yapılan değerlendirme
neticesinde, mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olmadığı, dolayısıyla mükellefiyetin bu aşamada mezkûr madde
kapsamında terkin edilmesinin gerekmediğine kanaat getirilmesi
hâlinde, bu durum gerekçeleri ile birlikte tutanağa bağlanır ve
ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdar onayına
sunulur.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayı üzerine, mükellefiyet
kaydının re’sen terkini hususunda bu aşamada herhangi bir işlem
tesis edilmez ve bu durum, gerekçeleri ile birlikte, analiz ve
değerlendirme sonucunu aktaran ilgili birime Başkanlık
aracılığıyla bildirilir.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onay vermemesi hâlinde,
gerekçeleri ile birlikte durum komisyona bildirilir. Söz konusu
gerekçeler de dikkate alınarak komisyon tarafından yeniden
değerlendirme yapılır. Değerlendirme sonucunda komisyon görüşü
bir tutanağa bağlanır ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı
veya defterdar onayına sunulur.
5. Teminat Uygulaması
5.1. Terkin Edilen Mükellefiyet Kaydının Yeniden Tesisinin Talep
Edilmesi
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin ikinci fıkrasında,
mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiğine ilişkin
bilgilendirme yazısının mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir
ay içerisinde, aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında
yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen
belgelerde yer alan (vergiler dâhil) toplam tutarın %10’u
tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm
vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyetin, terkin
tarihi itibarıyla yeniden tesis edileceği hükme bağlanmıştır.
Mezkûr madde kapsamında mükellefiyet kaydı re’sen terkin
edilenlerin talebi üzerine mükellefiyet kaydı, aşağıda yer alan
şartların haiz olunması kaydıyla, terkin tarihi itibarıyla
yeniden tesis edilir.
Mükellefiyet kaydının yeniden tesisi için, en geç mükellefiyet
kaydının re’sen terkin edildiğine ilişkin bilgilendirme
yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde;
- Bağlı olunan vergi dairesine başvuruda bulunulması,
- 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer
alan, mükellefiyetin terkin edildiği yıl için geçerli asgari
teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme
riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan
toplam tutarın %10’u tutarında teminat verilmesi,
- Tüm vergi borçlarının ödenmesi,
şartları aranır.
Örnek 1: Ticari
faaliyeti nedeniyle Başkent Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay
(A)’nın mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında 30/12/2020 tarihinde terkin edilmiş ve bu durum
kendisine 8/1/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mükellefin sahte
belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlediği
belgelerde yer alan toplam tutar 500.000 TL’dir.
Bay (A)’nın mükellefiyetinin yeniden tesisi için, 8/2/2021 (bu
tarih dâhil) tarihine kadar varsa tüm vergi borçlarını ödemesi
ve sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde
düzenlediği belgelerde yer alan toplam tutarın %10’unun (500.000
TL x %10 = 50.000 TL) 2020 yılı için geçerli asgari teminat
tutarından az olması nedeniyle 140.000 TL tutarında teminat
vermesi gerekmektedir.
Mükellefiyet kaydının yeniden tesisi, mezkûr maddenin birinci
fıkrası kapsamında mükellef nezdinde vergi incelemesi
yapılmasına engel teşkil etmez.
Mükellefiyet kaydının re’sen terkin tarihi ile yeniden tesis
edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler,
mükellef tarafından, yeniden tesise ilişkin yazının kendisine
tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve
tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.
Örnek 2: Örnek
1’de belirtilen, aylık KDV vergilendirme dönemine tabi ve
bilanço esasına göre defter tutan Bay (A), verilen süre
içerisinde (5/2/2021 tarihinde) istenilen şartları yerine
getirmiş ve mükellefiyeti terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis
edilmiştir.
Mükellefiyetinin yeniden tesis edildiği, 10/2/2021 tarihinde bir
yazı ile Bay (A)’ya tebliğ edilmiştir.
Bay (A) söz konusu yazının tebliğ tarihinden (10/2/2021)
itibaren bir ay içerisinde (10/3/2021 tarihine kadar), 2020/12
ve 2021/1 dönemlerine ilişkin KDV ve muhtasar ve prim hizmet
beyannameleri, 2020/11,12 ve 2021/1 dönemlerine ilişkin
Form Ba-Bs bildirimleri ile 2020 takvim yılı dördüncü geçici
vergi dönemine ait gelir geçici vergisi beyannamesini vermek ve
tahakkuk eden vergileri aynı süre içerisinde ödemek zorundadır.
5.2. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilenler ile Bunlarla İlişkili
Olanların İşe Başlama Bildiriminde Bulunması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü fıkrasında, bu madde
kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ile aynı Kanunun 153/A
maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtildiği şekilde
bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde
bulunmaları hâlinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis
edilebilmesi için, işe başlama bildiriminde bulunanların ve
mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm
vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde
teminat verilmiş olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm gereğince, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin;
- Serbest meslek erbabı olması durumunda kendisi,
- Şahıs işletmesi (193 sayılı Kanun uyarınca elde etmiş
oldukları ticari kazançları gerçek veya basit usulde
vergilendirilen gerçek kişiler ile zirai kazançları gerçek
usulde vergilendirilen çiftçiler tarafından işletilen
işletmeler) olması durumunda sahibi,
- Adi ortaklık olması durumunda ortaklardan her biri,
- Ticaret şirketi olması durumunda şirketin kendisi, kanuni
temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, söz konusu şirketin asgari
%10 ve üzeri hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler ya
da zikredilen tüm bu kişilerin asgari %10 ve üzeri hisseye sahip
olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüsler,
- Tüzel kişiliği olmayan teşekkül olması durumunda bunları idare
edenler,
- Yukarıda sayılanların; ortağı oldukları adi ortaklıklar,
kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket sermayesinin
asgari %10’una sahip oldukları ticaret şirketleri veya idare
ettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküller,
tarafından verilen işe başlama bildiriminin alınması üzerine
aynı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü fıkralarında belirtilen
şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetleri tesis edilmez.
5.2.1. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilenlerin İşe Başlama
Bildiriminde Bulunması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı
terkin edilenlerin, Tebliğin (5.1) bölümünün üçüncü paragrafında
belirtilen (terkin edilen mükellefiyetin yeniden tesisinde
başvuru süresi için öngörülen) sürenin bitim tarihinden,
nezdinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporun ilgili
vergi dairesine intikal ettiği tarihe kadar olan süre dâhilinde,
yeni bir mükellefiyet tesisine ilişkin olarak işe başlama
bildiriminde bulunmaları hâlinde;
- Tüm vergi borçlarını ödemeleri,
- 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer
alan, işe başlama bildiriminin verildiği yıl için geçerli asgari
teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme
riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan
toplam tutarın %10’u tutarında teminat vermiş olmaları,
kaydıyla, bu kişilerin mükellefiyeti tesis edilir.
Örnek 3: Ticari
faaliyeti nedeniyle Akşehir Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay
(B)’nin mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında terkin edilmiş ve bu durum
kendisine 26/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bay (B), 28/12/2020 tarihinde serbest meslek faaliyeti
kapsamında yeni bir mükellefiyet tesisi için Karaman Vergi
Dairesine işe başlama bildiriminde bulunmuştur. İşe başlama
bildiriminin verildiği tarih itibarıyla henüz, terkin edilen
mükellefiyete ilişkin olarak yapılan inceleme sonuçlanmamış,
dolayısıyla vergi inceleme raporu vergi dairesine intikal
etmemiştir.
Bu durumda, Bay (B)’nin mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için
varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu maddenin
ikinci fıkrasında belirtilen tutarda teminat verilmiş olması
gerekmektedir.
5.2.2. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilenlerle İlişkili Olanların
İşe Başlama Bildiriminde Bulunması
5.2.2.1. Mükellefiyet Tesisi İçin Aranacak Şartlar
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı
terkin edilenlerle, terkin tarihi itibarıyla veya sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde, aynı Kanunun 153/A
maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen mahiyette
ilişkili olanların, mezkûr Kanunun 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyeti terkin edilenlerin mükellefiyet
kaydının re’sen terkin edildiği tarihten, bu mükellefler
nezdinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporun ilgili
vergi dairesine intikal ettiği tarihe kadar olan süre dâhilinde,
işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde;
- Kendilerinin ve mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A
maddesi kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarını
ödemeleri,
- 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer
alan, işe başlama bildiriminin verildiği yıl için geçerli asgari
teminat tutarından az olmamak üzere, aynı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında mükellefiyet kaydı terkin edilenler tarafından sahte
belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen
belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında teminat
vermiş olmaları,
kaydıyla, bu kişilerin mükellefiyeti tesis edilir.
Örnek 4: 213
sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyeti 20/11/2020 tarihinde terkin edilen, İslahiye Vergi
Dairesinin mükellefi (C) A.Ş.’nin, sahte belge düzenleme
riskinin yüksek olduğu dönemlerde kanuni temsilcisi olan Bayan
(D), kendi adına Şahinbey Vergi Dairesi nezdinde mükellefiyet
kaydı tesisi için 10/12/2020 tarihinde işe başlama bildiriminde
bulunmuştur.
Mükellefiyet kaydının tesis edilebilmesi için Bayan
(D)’nin kendisinin ve (C) A.Ş.’nin varsa tüm vergi borçlarının
ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen
tutarda teminat verilmiş olması gerekmektedir. Mükellefiyetin
terkin tarihi itibarıyla söz konusu ilişkinin sonlandırılmış
olması, bu yönde işlem tesisine engel teşkil etmez.
(C) A.Ş.’nin terkin tarihi itibarıyla ortağı olan Bay (E)
de 15/12/2020 tarihinde Konak Vergi Dairesi nezdinde
mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde
bulunmuştur. Bay (E)’nin, şirket sermayesinin asgari %10’una
sahip olup olmadığına bakılarak sermaye payının %10 ve üzeri
nispette olması hâlinde, Bay (E)’nin kendisinin ve (C)
A.Ş.’nin varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu
maddenin ikinci fıkrasında öngörülen tutarda teminat verilmiş
olması kaydıyla mükellefiyeti tesis edilebilir.
Örnek 5: 213
sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyeti 27/11/2020 tarihinde terkin edilen Harput Vergi
Dairesi mükelleflerinden Bay (K), 22/12/2020 tarihinde Hazar
Vergi Dairesine mükellefiyet tesisine ilişkin işe başlama
belgeleri intikal ettirilen (L) Ltd. Şti.’nin %25 hisseli
ortağıdır.
(L) Ltd. Şti.’nin mükellefiyeti, kendisinin ve Bay (K)’nın varsa
tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci
fıkrasında öngörülen tutarda teminat verilmiş olması kaydıyla
tesis edilebilir.
Örnek 6: Ergani
Vergi Dairesi mükelleflerinden (T)
A.Ş.’nin mükellefiyeti 30/11/2020 tarihinde 213 sayılı Kanunun
160/A maddesi kapsamında re’sen terkin edilmiştir. Bay (Z),
sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde (T)
A.Ş.’nin %40 hisseli ortağıdır.
Bay (Z)’nin %25 hisseli ortağı olduğu (V) A.Ş.’nin, Süleyman
Nazif Vergi Dairesine mükellefiyet kaydı tesisi
için 23/12/2020 tarihinde işe başlama belgeleri intikal
ettirilmiştir.
(V) A.Ş.’nin mükellefiyet kaydının tesis edilebilmesi için, (V)
A.Ş.’nin kendisinin ve (T) A.Ş.’nin varsa tüm vergi borçlarının
ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen
tutarda teminat verilmiş olması gerekmektedir.
5.2.2.2. Mükellefiyet Kaydı Tebliğin (5.1) Bölümü Kapsamında
Yeniden Tesis Edilenlerle İlişkili Olanlar
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı
terkin edilenin mükellefiyetinin, Tebliğin (5.1) bölümü
kapsamında teminat alınarak yeniden tesisi hâlinde de; söz
konusu mükellefle terkin tarihi itibarıyla veya sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde, aynı Kanunun 153/A
maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen mahiyette
ilişkili olanların, Tebliğin (5.2.2.1) bölümünde belirtilen süre
içinde işe başlama bildiriminde bulunmaları durumunda, Tebliğin
aynı bölümünde yer alan düzenlemelere uygun olarak işlem tesis
edilir.
Örnek 7: Aksu
Vergi Dairesinin mükellefi olan (Ç)
A.Ş.’nin mükellefiyeti 24/11/2020 tarihinde 213 sayılı Kanunun
160/A maddesi kapsamında re’sen terkin edilmiştir. (Ç)
A.Ş.’nin mükellefiyeti, 18/12/2020 tarihinde, terkin tarihi
itibarıyla Tebliğin (5.1) bölümü kapsamında yeniden tesis
edilmiştir.
(Ç) A.Ş.’nin, re’sen terkin tarihi itibarıyla kanuni temsilcisi
olan Bay (M), 23/12/2020 tarihinde Aslanbey Vergi Dairesi
nezdinde mükellefiyet kaydı için işe başlama bildiriminde
bulunmuştur. Ayrıca, (Ç) A.Ş.’nin sahte belge düzenleme riskinin
yüksek olduğu dönemlerde %15 oranında ortaklık payına sahip olan
Bay (N)’nin, %25 oranında ortaklık payına sahip olduğu (D)
A.Ş.’nin mükellefiyet kaydı tesisi için Aksu Vergi
Dairesine 5/1/2021 tarihinde işe başlama belgeleri intikal
ettirilmiştir.
Her iki mükellefiyetin tesisi için de Tebliğin (5.2.2.1)
bölümünde öngörülen şartların yerine getirilmiş olması
aranacağından, bu şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetler
tesis edilmez. Kendilerinin ve (Ç) A.Ş.’nin vergi borcunun
bulunmaması hâlinde, mükellefiyet tesisi için sadece teminat
verilmiş olması aranır.
5.2.2.3. Sahte Belge Düzenleme Riskinin Yüksek Olduğu
Dönemlerden Önce Mükellefle İlişkili Olanlar
Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerden önceki
dönemlere ilişkin; kanuni temsilciler, yönetim kurulu üyeleri,
asgari %10 hisseye sahip ortaklar, bunların asgari %10 ortağı
olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüsler ile adi
ortaklık ortakları ve tüzel kişiliği olmayan teşekkül
idarecileri hakkında 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü
fıkrası hükümleri tatbik edilmez.
Örnek 8: 24/9/2013 tarihinde
kurulmuş olan Selçuk Vergi Dairesi mükellefi (A) A.Ş.’nin 2020/5
döneminden itibaren sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu
tespit edilmiş ve vergi dairesince mükellefiyet kaydı 213 sayılı
Kanunun 160/A maddesi kapsamında re’sen terkin edilmiştir.
Şirketin kurucu ortaklarından olan Bay (B) %30’luk hissesinin
tamamını 10/4/2019 tarihinde devrederek şirketten ayrılmıştır.
Bu durumda, Bay (B)’nin, (A) A.Ş.’nin mükellefiyetinin terkin
tarihinden sonraki bir tarihte işe başlama bildiriminde
bulunması veya mükellefiyet tesisine ilişkin işe başlama
belgeleri intikal ettirilen (D) A.Ş.’nin kanuni temsilcisi
olması hâlinde, Bay (B) sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olduğu tespit edilen dönemlerden önce (A) A.Ş.’deki hisselerini
devrettiğinden, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü
fıkrasındaki şartlar aranmadan söz konusu mükellefiyetler tesis
edilir.
5.3. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilenlerle İlişkili Olanların
Mevcut Mükellefiyetleri
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyetleri re’sen terkin edilenlerle, mükellefiyetin
terkin tarihi itibarıyla veya sahte belge düzenleme riskinin
yüksek olduğu dönemlerde, aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci
ve ikinci fıkralarında belirtilen mahiyette ilişkili olan
kişilerin ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı
mevcut bir mükellefiyeti varsa, bu mükellefiyetleri veya bu
mükellefiyetlerin başka bir vergi dairesine nakledilmesi
nedeniyle bu aşamada kendilerinden bahse konu maddenin üçüncü
fıkrasında belirtilen şartların yerine getirilmesi istenmez.
Mezkûr kişilerin söz konusu mükellefiyetleri herhangi bir
nedenle terkin edildikten sonra yeniden mükellefiyet tesis
ettirmek için, Tebliğin (5.2.2.1) bölümünde öngörülen süre
dâhilinde işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde, 213
sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri
gereğince Tebliğin (5.2.2) bölümü kapsamında işlem tesis edilir.
5.4. İşe Başlama Bildiriminde Bulunulması Gerekmeyen
Mükellefiyet Tesisleri
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti terkin
edilenlerin ve bunlarla aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci ve
ikinci fıkralarında belirtilen mahiyette ilişkili olan gerçek
kişilerin, 193 sayılı Kanuna göre ticari, zirai ve mesleki
kazançlar dışında gelir elde etmeleri dolayısıyla, bu
gelirlerinin vergilendirilmesi için işe başlama bildiriminde
bulunma zorunluluğu olmadığından, bu kişiler adına tesis
edilecek gelir vergisi mükellefiyetleri için mezkûr maddenin
üçüncü fıkrası hükümleri uygulanmaz.
5.5. Mükellefiyet Tesis Ettirmeksizin Kayıt Dışı Faaliyette
Bulunduğu Tespit Edilenler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında olup teminat
verilmesi veya işe başlama bildiriminde bulunulması gerekirken,
faaliyetini vergi dairesinin bilgisi dışında sürdürenlerin bu
durumlarının tespiti hâlinde, bu kişiler hakkında teminat
istenmeden mükellefiyete ilişkin gerekli işlemler tesis
ettirilir.
Bu durumda mükellefiyet tesis tarihinden itibaren bir ay içinde
ilgili vergi dairesi tarafından; otuz gün içerisinde teminat
verilmesi ve mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin
ve kendilerinin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi, yazılı
olarak talep edilir.
Yazının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde
bu şartlar yerine getirilmezse istenen teminat tutarı verilen
sürenin son günü vade tarihi kabul edilmek suretiyle söz konusu
mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir.
Teminat alacağı, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik
edilerek takip ve tahsil edilir.
Otuz günlük süre sonunda bu şartların yerine getirilmemesi
hâlinde, mükelleflerin açılmış olan mükellefiyet kayıtları vergi
dairesi tarafından ayrıca terkin edilir.
Mükelleflerin faaliyetlerine devam etmek istemeleri durumunda,
mükellefiyetin tesis edilebilmesi için mükellefiyet
kaydı re’sen terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm
vergi borçları ile teminat alacağı tutarının ödenmiş olması
şarttır.
6. Vergi İncelemesi Sonucunda Düzenlenen Rapora Göre Tesis
Edilecek İşlemler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin;
- Dördüncü fıkrasında, “Mükellef hakkında yapılan inceleme
neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan
teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi
borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan
incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki
faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit
olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası
hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha
önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili
nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların
kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme
neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit
olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması
kaydıyla iade olunur.”,
- Beşinci fıkrasında, “Bu madde kapsamında alınan teminatların
iadesinde, 153/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca alınan
teminatların iadesine ilişkin; bu teminatların vergi borçlarına
mahsubu ve eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı
maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümler uygulanır.”,
- Yedinci fıkrasında “Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde
kapsamındaki işlemlere ilişkin süreleri, elektronik ortamda
belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarihi, bu madde
kapsamındaki mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.”,
hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu hükümler çerçevesinde, bahse konu madde kapsamında
vergi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora istinaden aşağıda
belirtilen şekilde işlem tesis edilir.
6.1. Vergi İnceleme Raporunun Münhasıran Sahte Belge Düzenlemek
Amacıyla Mükellefiyet Tesis Ettirildiğine Dair Olması
6.1.1. Teminat Verilmediğinden Mükellefiyetin Tesis Edilmemiş
Olması
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai
ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit
olunursa re’sen terk tarihi olarak raporda farklı bir tarih
belirtilmiş olması hâlinde kayıtlar buna göre düzeltilir.
Mükellef ve mükellefle 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen mahiyette
ilişkili olanlar hakkında söz konusu fıkralar çerçevesinde işlem
tesis edilir.
6.1.2. Teminat Verilerek Mükellefiyetin Tesis Edilmiş Olması
6.1.2.1. Mükellefiyetin Tebliğin (5.1) Bölümü Kapsamında Yeniden
Tesis Edilmesi
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai
ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa
mükellefiyet kaydı raporda öngörülen tarih
itibarıyla re’sen terkin edilir.
Alınan teminat, inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil, iade
tarihi itibarıyla bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek varsa
artan teminat tutarı iade olunur.
Mükellef ve mükellefle 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen mahiyette
ilişkili olanlar hakkında söz konusu fıkralar çerçevesinde işlem
tesis edilir.
6.1.2.2. Mükellefiyetin Tebliğin (5.2) Bölümü Kapsamında Tesis
Edilmesi
6.1.2.2.1. Mükellefiyetin Tebliğin (5.2.1) Bölümü Kapsamında
Tesis Edilmesi
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen
mükellefiyete ilişkin yapılan vergi incelemesi neticesinde,
incelemeye konu mükellefiyete ilişkin olarak başka bir ticari,
zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirildiği tespit
olunursa Tebliğin (5.2.1) bölümü kapsamında teminat verildiği
için tesis edilen mükellefiyet kaydına ilişkin olarak herhangi
bir işlem tesis edilmez.
Ancak, mükellefiyet kaydının tesisi için verilmiş olan teminatın
iadesi, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)’nin, 213
sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında
alınan teminatların iadesine ilişkin (4.4) bölümünde belirlenen
usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirilir.
Teminatın iadesinde dikkate alınacak 3 yıllık sürenin başlangıcı
olarak, Tebliğin (5.2.1) bölümü kapsamında teminatın alındığı
tarihi takip eden takvim yılının başı esas alınır.
6.1.2.2.2. Mükellefiyetin Tebliğin (5.2.2) Bölümü Kapsamında
Tesis Edilmesi
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı
terkin edilen mükellef hakkında yapılan vergi incelemesi
neticesinde, başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirildiği tespit olunursa Tebliğin (5.2.2)
bölümü kapsamında teminat verildiği için tesis edilen
mükellefiyet kaydına ilişkin olarak herhangi bir işlem tesis
edilmez.
Tebliğin (5.2.2) bölümü kapsamında teminat verildiği için
mükellefiyet kaydı tesis edilenler hakkında, söz konusu tespiti
içeren rapora istinaden, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
üçüncü fıkrası kapsamında (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra
No: 478)’nin (4.3) bölümü çerçevesinde) işlem tesis edilir. Bu
kapsamda, mezkûr fıkra uygulamasında öngörülen yazının tebliğ
edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde;
- Teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı vergi
dairesince re’sen terkin edilmiş olan mükellefin varsa tüm vergi
borçlarının ödenmesi veya
- Mevcut mükellefiyetteki statünün (213 sayılı Kanunun 153/A
maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanmasına dayanak ilişkinin)
sona erdirilmesi,
seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi hâlinde, Tebliğin
(5.2.2) bölümü kapsamında alınan teminat, başkaca vergi borcu
bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi borcu
bulunması hâlinde, iade tarihi itibarıyla bulunan vergi
borçlarına mahsup edilerek artan teminat tutarı iade olunur.
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında
teminat istenmesinde; daha önce alınan teminat tutarı iade
edilmeksizin, sadece aşan kısım için teminat alınabilir. Bu
kapsamda, “teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı vergi
dairesince re’sen terkin edilmiş olan mükellefin varsa tüm vergi
borçlarının ödenmesi” seçeneğinde ve seçeneklerden hiçbirinin
yerine getirilmemesi nedeniyle yapılacak teminat takibinde, daha
önce alınan teminat tutarı, verilmesi veya takibe konu edilmesi
gereken teminat tutarına sayılabilir. Bu durumda, daha önce
alınan teminat tutarını aşan kısmın verilmesi aranır veya takibi
yapılır. Bunu teminen, mezkûr maddenin üçüncü fıkrası kapsamında
istenecek teminat tutarına ilişkin onay yazısında ve mükellefe
yazılan talep yazısında, söz konusu duruma ilişkin açıklamaya da
yer verilir. Tebliğin (5.2.2) bölümü kapsamında alınan teminat
tutarının, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası
kapsamında istenmesi gereken teminat tutarından fazla olması
hâlinde fazla olan kısım, başkaca vergi borcu bulunmaması
kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi borcu bulunması hâlinde,
iade tarihi itibarıyla bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek
artan teminat tutarı iade olunur.
Örnek 9: Mükellefiyet
kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında 23/11/2020 tarihi itibarıyla terkin edilen (M)
A.Ş.’nin %20 ortağı olan Bay (N), 11/12/2020 tarihinde işe
başlama belgeleri vergi dairesine intikal ettirilen
(O) Ltd.Şti.’nin müdürü olması nedeniyle, (O)
Ltd. Şti.’nin mükellefiyeti kendisinin ve (M) A.Ş.’nin tüm vergi
borçlarının ödenmesi ve teminat verilmesi üzerine açılmıştır.
(M) A.Ş. hakkında yapılan inceleme 21/9/2021 tarihinde
neticelenmiş ve münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirildiği tespit edilmiştir.
(M) A.Ş. hakkında yapılan inceleme sonucunun ilgili vergi
dairesinin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde
(O) Ltd. Şti.’ye yazılacak bir yazı ile yazının tebliğinden
itibaren otuz gün içerisinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
üçüncü fıkrası kapsamında öngörülen şartların yerine getirilmesi
yazılı olarak istenir. Otuz günlük süre içerisinde bu şartların
yerine getirilmesi durumunda, alınmış olan teminat, başkaca
vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi
borcu bulunması hâlinde teminat, iade tarihi itibarıyla bulunan
vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur.
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında
teminat isteme yazısında, otuz günlük süre içerisinde şartların
yerine getirilmemesi ve Bay (N)’nin müdürlük statüsünün devam
ettirilmesi hâlinde, mezkûr Kanunun 160/A maddesi kapsamında
daha önce alınan teminatın (213 sayılı Kanunun 153/A maddesi
kapsamında istenen teminat tutarından fazla olması hâlinde fazla
olan kısım hariç) iade edilmeyeceği, istenen tutarda teminat
verilmemesi durumunda, daha önce alınan teminat tutarının,
verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve daha önce
alınan teminat tutarının 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi
kapsamında istenmesi gereken teminat tutarından eksik olması
hâlinde eksik olan kısım için takip yapılacağı belirtilir.
6.2. Vergi İnceleme Raporunun Mevcut/Gerçek Faaliyet Yanında
Sahte Belge Düzenlendiğine Dair Olması
6.2.1. Teminat Verilmediğinden Mükellefiyetin Tesis Edilmemiş
Olması
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai
veya mesleki faaliyeti bulunduğu halde sahte belge
düzenlediğinin tespit olunması hâlinde, mükellefe bir yazı
yazılarak terkin edilen mükellefiyete ilişkin olarak verilmeyen
beyanname ve bildirimlerin yazının tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içerisinde verilerek tahakkuk eden vergilerin aynı süre
içerisinde ödenmesi gerektiği bildirilir. Ayrıca, mükellefiyetin
yeniden tesisinin talep edilmesi durumunda mükellefiyet tesis
tarihinin bildirilmesi gerektiği, mükellefiyetin tesisinin talep
edilmemesi durumunda mükellefiyet kaydının açılmayacağı da söz
konusu yazıda belirtilir.
Mükellefiyetin açılması hâlinde mükellef hakkında, söz konusu
vergi incelemesi neticesinde düzenlenen raporlara istinaden
yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesini
müteakiben, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası
ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)’nin (5.1) ve
(5.2) bölümleri çerçevesinde işlem tesis edilir.
6.2.2. Teminat Verilerek Mükellefiyetin Tesis Edilmiş Olması
6.2.2.1. Mükellefiyetin Tebliğin (5.1) Bölümü Kapsamında Yeniden
Tesis Edilmesi
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai
veya mesleki faaliyeti bulunduğu halde sahte belge
düzenlediğinin tespit olunması durumunda, verilen teminatın
iadesi için, yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlara
istinaden yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların
kesinleşmesi beklenir. Kesinleşmeyi müteakiben, mükellef
nezdinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası ve
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)’nin (5.1) ve
(5.2) bölümleri kapsamında işlem tesis edilir.
Bu kapsamda teminat istenmesinde; daha önce verilen teminat
tutarı (213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası
kapsamında istenen teminat tutarından fazla olması hâlinde fazla
olan kısım hariç) iade edilmeksizin, varsa sadece aşan kısım
için teminat aranabileceği gibi 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi
kapsamında teminatın verilmesini müteakiben daha önce aynı
Kanunun 160/A maddesi kapsamında verilen teminatın iadesi
şeklinde de işlem tesis edilebilir. Bu durumda vergi borcu
bulunması hâlinde, iade tarihi itibarıyla bulunan vergi
borçlarına mahsup edilerek artan teminat tutarı iade olunur.
Bunu teminen, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü
fıkrası kapsamında istenecek teminat tutarına ilişkin onay
yazısında ve mükellefe yazılan talep yazısında, söz konusu
durumlara ilişkin açıklamalara yer verilir ve istenen tutarda
teminat verilmemesi hâlinde, daha önce alınan teminat tutarının,
verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve daha önce
alınan teminat tutarının 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
dördüncü fıkrası kapsamında istenmesi gereken teminat tutarından
eksik olması hâlinde eksik olan kısım için takip yapılacağı
belirtilir.
Örnek 10: Mükellefiyet
kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında 15/1/2021 tarihi itibarıyla Ostim Vergi Dairesi
tarafından terkin edilen Bay (L), tüm vergi borçlarını ödeyip
250.000 TL teminat yatırarak yeniden mükellefiyet tesis
ettirmiştir.
Hakkında yapılan inceleme neticesinde ticari faaliyeti bulunduğu
halde 3.000.000 TL tutarında sahte belge düzenleme fiilini
işlediği tespit edilmiş ve vergi inceleme raporunda önerilen
tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza
ihbarnameleri 9/8/2021 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir.
Bay (L), yapılan tarhiyat ve kesilen cezaları dava konusu yapmış
ve tarhiyat ile cezalar 2022 yılı içerisinde kesinleşmiştir. Söz
konusu tarhiyat ve cezaların kesinleştiği bilgisi aynı yıl
içinde Ostim Vergi Dairesinin ıttılaına girmiştir.
Bay (L)’den alınmış olan teminat, vergi incelemesi sonucunda
düzenlenen rapora istinaden yapılan tarhiyatların ve kesilen
cezaların kesinleşmesine kadar iade edilmez. Kesinleşmeyi
müteakiben mükellef nezdinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
dördüncü fıkrası kapsamında işlem tesis edilir.
Bu durumda Ostim Vergi Dairesi tarafından, kesinleşmeyi
müteakiben 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi kapsamında Bay
(L)’ye gönderilecek teminat isteme yazısında, istenen (300.000
TL) tutarda teminat verilmemesi hâlinde, daha önce alınan
teminat tutarının, verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı
ve kalan tutar (50.000 TL) için takip yapılacağı belirtilir.
Tebliğin (5.1) bölümü kapsamında alınan teminat tutarının, 213
sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında
istenmesi gereken teminat tutarından fazla olması hâlinde fazla
olan kısım, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe
iade olunur. Vergi borcu bulunması hâlinde, iade tarihi
itibarıyla bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan
teminat tutarı iade olunur.
6.2.2.2. Mükellefiyetin Tebliğin (5.2) Bölümü Kapsamında Tesis
Edilmesi
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen
mükellefiyete yönelik yapılan vergi incelemesi neticesinde,
incelemeye konu mükellefiyete ilişkin olarak başka bir ticari,
zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu halde sahte belge
düzenlendiğinin tespit olunması hâlinde;
a) Tebliğin (5.2.1) bölümü kapsamında mükellefiyet tesisi için
alınmış olan teminatın iadesinde, Tebliğin (6.2.2.1) bölümü
çerçevesinde işlem tesis edilir.
b) Tebliğin (5.2.2) bölümü kapsamında mükellefiyet kaydının
tesisi için alınmış olan teminat, başkaca vergi borcu
bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi borcu
bulunması hâlinde teminat, iade tarihi itibarıyla bulunan vergi
borçlarına mahsup edilerek artan teminat tutarı iade olunur.
6.3. Vergi İnceleme Raporunun Sahte Belge Düzenlenmediğine Dair
Olması
6.3.1. Teminat Verilmediğinden Mükellefiyetin Tesis Edilmemiş
Olması
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, sahte belge
düzenlemediğinin tespit edilmesi hâlinde, mükellefe bir yazı
yazılarak terkin edilen mükellefiyete ilişkin olarak verilmeyen
beyanname ve bildirimlerin yazının tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içerisinde verilerek tahakkuk eden vergilerin aynı süre
içerisinde ödenmesi gerektiği bildirilir. Ayrıca, mükellefiyetin
yeniden tesisinin talep edilmesi durumunda mükellefiyet tesis
tarihinin bildirilmesi gerektiği, mükellefiyetin tesisinin talep
edilmemesi durumunda mükellefiyet kaydının açılmayacağı da söz
konusu yazıda belirtilir.
6.3.2. Teminat Verilerek Mükellefiyetin Tesis Edilmiş Olması
6.3.2.1. Mükellefiyetin Tebliğin (5.1) Bölümü Kapsamında Yeniden
Tesis Edilmesi
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, sahte belge
düzenlemediğinin tespit olunması durumunda, Tebliğin (5.1)
bölümü kapsamında mükellefiyet kaydının yeniden tesisi için
alınmış olan teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla
mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması hâlinde teminat, iade tarihi itibarıyla
bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan teminat tutarı
iade olunur.
6.3.2.2. Mükellefiyetin Tebliğin (5.2) Bölümü Kapsamında Tesis
Edilmesi
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen
mükellefiyete ilişkin yapılan vergi incelemesi neticesinde,
sahte belge düzenlenmediğinin tespit olunması hâlinde, Tebliğin
(5.2.1) veya (5.2.2) bölümü uyarınca mükellefiyet kaydının
tesisi için alınmış olan teminat, başkaca vergi borcu
bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması hâlinde teminat, iade tarihi itibarıyla
bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan teminat tutarı
iade olunur.
7. Teminat Verilerek Tesis Edilen Mükellefiyetin İnceleme
Raporunun Vergi Dairesine İntikal Etmesinden Önce
Sonlandırılması
7.1. Tebliğin (5.1) Bölümü Kapsamında Yeniden Tesis Edilen
Mükellefiyetin Sonlandırılması
Mükellefiyet kaydı Tebliğin (5.1) bölümü kapsamında yeniden
tesis edilenlerin mükellefiyetlerinin, haklarında düzenlenen
rapor vergi dairesine intikal etmeden önce herhangi bir sebeple
sonlandırılması hâlinde, alınan teminat inceleme sonucuna kadar
iade edilmez.
İncelemenin sonucuna göre, Tebliğin (6.) bölümünde teminat
iadesine ilişkin yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem tesis
edilir.
7.2. Tebliğin (5.2) Bölümü Kapsamında Tesis Edilen
Mükellefiyetin Sonlandırılması
Mükellefiyet kaydı Tebliğin (5.2) bölümü kapsamında teminat
alınarak tesis edilen mükellefiyetin, yapılan vergi incelemesi
sonucunda düzenlenen raporun vergi dairesine intikalinden önce
herhangi bir sebeple sonlandırılması hâlinde;
a) Tebliğin (5.2.1) bölümü kapsamında mükellefiyet tesisi için
alınmış olan teminat, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında terkin edilen mükellefiyete yönelik yapılan inceleme
sonucuna kadar iade edilmez. İncelemenin sonucuna göre, Tebliğin
(6.) bölümünde teminat iadesine ilişkin yapılan açıklamalar
çerçevesinde işlem tesis edilir.
Ancak, Tebliğin bu bölümü kapsamındakilere, Tebliğin (6.1.2.2.1)
bölümünde yer alan usul ve esaslar dâhilinde teminatın
iadesinde, iade sürecinin başlatılması için 3 yıllık sürenin
bitimi beklenmez.
b) Tebliğin (5.2.2) bölümü kapsamında mükellefiyet tesisi için
alınmış olan teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla
mükellefe iade olunur. Vergi borcu bulunması hâlinde teminat,
iade tarihi itibarıyla bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek
artan teminat tutarı iade olunur.
8. Vergi Borcu Tutarının Teminat Tutarının %10’unu Aşması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin beşinci fıkrasında, eksilen
teminatların tamamlatılmasında aynı Kanunun 153/A maddesinin
dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Buna göre, kendisinden teminat alınmış olan mükelleflerin,
teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk eden ve süresinde
ödenmeyen vergi borçlarının tutarının, alınan teminat tutarının
%10’unu aşması hâlinde, teminat paraya çevrilerek 6183 sayılı
Kanunun 47 nci maddesine göre mükelleflerin vergi borçlarına
mahsup edilir.
Yukarıda belirtilen mahsup işleminin tamamlanmasından itibaren
bir ay içerisinde hazırlanacak bir yazı ile mükelleften eksik
kalan teminat tutarının otuz gün içerisinde tamamlanması
istenir.
Teminatın tamamlanmaması hâlinde, istenen teminat tutarı verilen
sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle bu
mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir.
Teminat alacağı, mükelleflerden 6183 sayılı Kanun uyarınca
gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
9. Elektronik Belge Düzenleme ve Tevsik Zorunlulukları ile
Bunların Duyurulması
9.1. Elektronik Belge Düzenleme Zorunluluğu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde, 213 sayılı
Kanun gereğince düzenlenmesi zorunlu belgelerin elektronik
ortamda düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Bu bağlamda, Tebliğin (5.) bölümü kapsamında mükellefiyet tesis
edilen mükelleflerin, mezkûr Kanun uyarınca mükellefiyetlerinin
gereği olarak düzenlemek zorunda oldukları belgelerden, Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509) kapsamında olup;
- Tebliğin (5.1) veya (5.2) bölümü kapsamında mükellefiyetin
yeniden tesis/tesis edildiği tarih itibarıyla elektronik belge
olarak düzenlenebilenler bakımından, bahse konu tarihlerden
itibaren 30 gün içinde söz konusu elektronik belge
uygulamalarına dâhil olunması,
- Tebliğin (5.1) veya (5.2) bölümü kapsamında mükellefiyetin
yeniden tesis/tesis edildiği tarihlerden sonraki bir tarihte
elektronik belge olarak düzenlenebilir hale gelenler bakımından
ise, elektronik belge olarak düzenlenebilir hale geldikleri
tarihi izleyen 30 gün içerisinde bahse konu elektronik belge
uygulamalarına dâhil olunması,
ve söz konusu belgelerin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra
No: 509)’nde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde elektronik
belge olarak düzenlenmesi uygun görülmüştür.
9.2. Elektronik Belge Düzenleme Zorunluluğu Getirilen
Mükelleflerin Duyurulması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin altıncı fıkrasında, bu madde
kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen
mükelleflere ilişkin bilgilerin Bakanlık tarafından belirlenecek
usul ve esaslara göre duyurulacağı ve bu kapsamda yapılan
duyuruların vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Söz konusu hüküm gereğince, mezkûr madde kapsamında elektronik
belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükellefler, Başkanlıkça
“ebelge.gib.gov.tr” adresi üzerinden duyurulur.
9.3. Ödemelerin/Tahsilatların Tevsik Zorunluluğu
213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci
fıkrasının (2) numaralı bendinin verdiği yetki uyarınca,
mükellefiyetleri Tebliğin (5.1) bölümü kapsamında yeniden tesis
edilenler ile (5.2.1) bölümü kapsamında yeni mükellefiyet tesis
edilenlerin, mükellefiyetlerinin tesis tarihinden itibaren
yapacakları ödeme ve tahsilatlarından, 213 sayılı Kanunun
232 nci maddesinin ikinci fıkrası uygulamasında ilgili dönemde
geçerli fatura düzenleme alt sınırını aşanların, Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nin (4.1) bölümünün üçüncü
paragrafı kapsamındaki işlemlerde tutara bakılmaksızın, bahse
konu Genel Tebliğde öngörülen usul ve esaslar dâhilinde, aynı
Genel Tebliğde tanımı yapılan aracı finansal kurumlar
aracılığıyla yapılması uygun görülmüştür.
Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 268) kapsamındaki
işlemlere ait ödeme ve tahsilatların ise söz konusu Genel
Tebliğde öngörülen usul ve esaslar dâhilinde banka veya Posta ve
Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından düzenlenen
belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
10. Diğer Hususlar
10.1. Yazıların Tebliği
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin uygulaması ile ilgili olarak
vergi dairesi tarafından mükelleflere gönderilecek yazılar
mezkûr Kanunun tebligata ilişkin hükümlerine göre tebliğ edilir.
10.2. Dikkate Alınacak Asgari Teminat Tutarı
Asgari teminat tutarının belirlenmesinde, 213 sayılı Kanunun
160/A maddesine göre mükellefiyet kaydının terkin tarihi
itibarıyla yeniden tesisinin talep edilmesi hâlinde,
mükellefiyet kaydının terkin tarihinde; teminat istenmesinin işe
başlama bildirimine bağlandığı hallerde ise, bildirim tarihinde
geçerli olan asgari teminat tutarı dikkate alınır. |